YAZMAK...
Yazmak konusunda
yazmanın,zor olduğunu zannediyorum
Nedir yazmak gibi basit ama gayet meşru bir sorunun varlığı düşündürüyor beni
Dahası gözümde büyüyen bir engeli aşsam bilen için yazmak sorusunun bütün azametiyle beni beklediğini hissediyorum.
Sığ ve kestirme cevaplarla geçiştirilemeyecek bu sorunların topyekün bir hayat felsefesi ile alakalı olduğunu seziyorum,fakat sezgilerimi billur fikirler halinde takdim edemiyorum.
Bununla beraber hislerimi ve sezgilerimi paylaşmaktan kaçınmamalıyım.
Nedir yazmak gibi basit ama gayet meşru bir sorunun varlığı düşündürüyor beni
Dahası gözümde büyüyen bir engeli aşsam bilen için yazmak sorusunun bütün azametiyle beni beklediğini hissediyorum.
Sığ ve kestirme cevaplarla geçiştirilemeyecek bu sorunların topyekün bir hayat felsefesi ile alakalı olduğunu seziyorum,fakat sezgilerimi billur fikirler halinde takdim edemiyorum.
Bununla beraber hislerimi ve sezgilerimi paylaşmaktan kaçınmamalıyım.
Yazmanın rahatlamak
olduğunu düşünmüştüm bir zamanlar
Sara nöbetleri gibi gelen ve beyni çatlatırcasına rahatsız eden düşünceler vardı
Bunlardan kurtulmanın yolu ise yazmaktı
Yazdıkça rahatlıyordunuz
Sanki kaleminizin beyninizde ki zonklamaları,temas ettiği kağıda ileten bir işlevi vardı
Boşalıyor dunuz kısacası
Ama yalnız bir diğer yazma zamanına kadardı bu...
Sara nöbetleri gibi gelen ve beyni çatlatırcasına rahatsız eden düşünceler vardı
Bunlardan kurtulmanın yolu ise yazmaktı
Yazdıkça rahatlıyordunuz
Sanki kaleminizin beyninizde ki zonklamaları,temas ettiği kağıda ileten bir işlevi vardı
Boşalıyor dunuz kısacası
Ama yalnız bir diğer yazma zamanına kadardı bu...
Sonrası,yine
beyninizde ki fikir depremleri ve yine bir yazma zamanı idi
Bu manada yazmak,hep kendini yok etmeye çalışan ama başaramayan bilakis her defasında kendisini doğuran bir kısır döngüye mi sahipti?
Bilemiyorum...
Ama şunu biliyorum ki,fikirler arasında başım çatladığı zamanlar kalem sanki koluma enjekte ettirdiğim deva şırıngamdı.
Yazıyı bitiriyordum ve boşalmış bir kafanın rahatlığını yaşıyordum.
Sonraları yazmanın benim için daha değişik bir vasfa büründüğünü hissettim.
Hayatta hep olmak istediğimle yaşadığım arasındaki uçurumun büyümesini engelliyordu yazmak...
Doldurmuyordu bu uçurumu,ama hiç olmasa köprü vazifesi görüyordu
İdealin asude iklimine götürüyor,ferahlatıyor,beni benle barıştırıyordu.
Yazmayı böyle algıladığım zamanlar biliyordum ki,yazmaya müracat etmemek demek işlerin iyi gitmesi demektir.
Gönül ve ruh dünyasıyla barışık yaşamak demektir.
Ne zaman ki savaş tamtamları vuruluyordu gelsindi yazmak
Arabuluculuk yapsındı ve barıştırsındı tarafları...
''Yazmak,bilenmek tir'' dediğimde oldu.
Bu manada yazmak,hep kendini yok etmeye çalışan ama başaramayan bilakis her defasında kendisini doğuran bir kısır döngüye mi sahipti?
Bilemiyorum...
Ama şunu biliyorum ki,fikirler arasında başım çatladığı zamanlar kalem sanki koluma enjekte ettirdiğim deva şırıngamdı.
Yazıyı bitiriyordum ve boşalmış bir kafanın rahatlığını yaşıyordum.
Sonraları yazmanın benim için daha değişik bir vasfa büründüğünü hissettim.
Hayatta hep olmak istediğimle yaşadığım arasındaki uçurumun büyümesini engelliyordu yazmak...
Doldurmuyordu bu uçurumu,ama hiç olmasa köprü vazifesi görüyordu
İdealin asude iklimine götürüyor,ferahlatıyor,beni benle barıştırıyordu.
Yazmayı böyle algıladığım zamanlar biliyordum ki,yazmaya müracat etmemek demek işlerin iyi gitmesi demektir.
Gönül ve ruh dünyasıyla barışık yaşamak demektir.
Ne zaman ki savaş tamtamları vuruluyordu gelsindi yazmak
Arabuluculuk yapsındı ve barıştırsındı tarafları...
''Yazmak,bilenmek tir'' dediğimde oldu.
Patlayamamanın,öfkeyi
boşaltamamanın sonuçları hep uzun yazın ürünleri idi
Hınç kokan ürünlerdi bunlar
Savaşa bilenen yeniden yaşamaya bilenen askerlerdi sanki
Her yeni okunuşunda aynı kararlılıkları kuşandıran kimlikleri vardı
Yazarken duramadığınız gibi okurken de duramazdınız yerinizde
''Yazmak duygulanmak tır''demiş miydim?
İçinizde patlayan okyanuslar ya göz sahillerinden fışkırırdı yada kaleminizden...
Gönül nağmeleriydi artık yazdıklarınız
İçinizi okumak yazdıklarınızı okumaktı,sanki
Hınç kokan ürünlerdi bunlar
Savaşa bilenen yeniden yaşamaya bilenen askerlerdi sanki
Her yeni okunuşunda aynı kararlılıkları kuşandıran kimlikleri vardı
Yazarken duramadığınız gibi okurken de duramazdınız yerinizde
''Yazmak duygulanmak tır''demiş miydim?
İçinizde patlayan okyanuslar ya göz sahillerinden fışkırırdı yada kaleminizden...
Gönül nağmeleriydi artık yazdıklarınız
İçinizi okumak yazdıklarınızı okumaktı,sanki
Yazmak ağlamaktı,yazmak
gönülden tanılanmış bir nağmeydi
Ananın''yavrum''çığlığıydı.
Dost ah dost nidasıydı...buydu yazmak
Evet nedir yazmak?
Bu sorunun cevabı niçin yazmak sorusunu da cevaplayacak,bunu hissediyorum
Fakat hala tatmin edici bir cevaba kavuşmuş değilim
Şuraya kadar yazdıklarımı düşündüğümde,
''Yazmak hayattır,yaşamaktır''yani diyesim geliyor.
Sadece...
İnsana Dair Yazmak…
Ananın''yavrum''çığlığıydı.
Dost ah dost nidasıydı...buydu yazmak
Evet nedir yazmak?
Bu sorunun cevabı niçin yazmak sorusunu da cevaplayacak,bunu hissediyorum
Fakat hala tatmin edici bir cevaba kavuşmuş değilim
Şuraya kadar yazdıklarımı düşündüğümde,
''Yazmak hayattır,yaşamaktır''yani diyesim geliyor.
Sadece...
İnsana Dair Yazmak…
(gönülden yansıyan sağanak yazılar 6 )
@ilksen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder