FARKLIYDI BİZİM
ÇOCUKLUĞUMUZ...
Sokaklar kalabalık
değil,beton yığınları yoktu.Tek katlı,çoğu ahşap olan bahçeli,doğa ile iç
içe,sokaklarında,sokak hayvanları demiyorum hayvanları özgürce koştururdu,o
evlerin sokaklarında...
Bahçe kömürlüklerinin
kapısından taşan karalıklar la yere çizdiğimiz resim,seksekler ve bulduğumuz
minik sevimli kedi yavrusunu sevinciyle oynardık oyunlarımızı...
Bir bisikletin
varlığı paha biçilmez olurdu.Küçücük hayallerimiz kadardık çocukça alt
tarafı...Bayramdan bayrama elbiselerimizi, yenilenir, bir tokaya ikinci bir
yenisini eklemek için bir kaç yıl sonra daha büyük bir bisiklete binmekti
derdimiz...hayallerimiz büyüktü çocukça olsa da...
Öyle süslü
oyuncaklarımız yoktu.Biz çamuru karar minik ellerimizle, minik oyuncaklar yapar
sonra onları güneşte kurutur evcilik oynardık.Bunları yaparken çamurlanan
üstümüz başımızı kendi yöntemlerimizle temizlemeye çalışır annelerimizin
görmemesi için elimizden geleni yapardık, yoksa anneden zılgıtı yemek
kaçınılmazdı.
Televizyon her evde
yoktu,ayaklar ve el yüz yıkanır bir evde toplanılır o evin annesi ekmeklerin dilim üzerine
sürdüğü sana yağlı ekmekleri yerken her gün açık olmayan haftada iki gün birer
saat çizgi film gösterilen renksiz kocaman sandık gibi olan televizyondan (şirinler, çiçek
kız, heidi vs.) seyrederdik.
Şimdilerin renkli
okul kıyafetlerimiz yoktu,siyah önlük,kar beyaz yakalar,saçlar taranıp iki örgü
yapılıp elde yapım beyaz kurdeleden çiçek yapılıp takılır peliklerin ucuna,siyah
ayakkabılar giyilirdi.
Hep sorarlar ya
büyükler, büyüyünce ne olacaksın diye...hep aynı cevaplar
verilirdi.Öğretmen, doktor polis...
Bu küçük dünyamızın
içinde ki büyük bir telaşemiz vardı, kanımız kaynardı.Hep ama hep büyümek
isterdik,o minik eller büyüyüp ne işler yapacaktı bilinmez.
Şimdilerde büyüdükte
ne oldu?
Beton yığınlarının
arasında, dünya telaşıyla,yaşamak ve yaşatmak uğruna binbir güçlükle her birimiz
bir yerlerde toz bulutu gibi savruluyoruz.O minik hayaller büyük yığınlar
arasında kayboldu unutulmaya yüz tuttu.
Geç değil hayatta hiç
bir şey için,küçük hayallerin yerini büyük hayallere bıraktı.
Bir kalbe sevgi
tohumu, bir cana bir damla su,biraz sabır, biraz gayret ve umutsuzluğa yer
vermeden dünün küçük yürekleri bugünün büyük yürekleri olarak yaşamalı ve
yaşatmalıyız.
Canlı ayrımı
yapmadan...
İşte farklıydı bizim
çocukluğumuz...farkındalık yarattığı için...
(gönülden yansıyan sağanak yazılar 5 )
@ilksen
11.6.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder