9 Aralık 2016 Cuma

GECENİN RENGİNDEN DÜŞEN NOTLAR -18 -
Yine eylül geldi yapraklar sararmaya başlamıştı, tek tek sararan yapraklar bir bir dökülüyordu, sanki yüreğimdeki hüzünler dökülüyordu yürek ağacımdan, sen yüreğimin sararan hüznü idin, gittin ya bir eylülde yine bak eylül ayı geldi hadi çık gel de yüreğimin sararan hüznüne sevinç olsana sevgili......
Gidiyor musun sen bu şehirden, gidiyor musun yüreğimden, gitme desem yinede gideceksin biliyorum, dur dinle bak sana son kes sesleneceğim, ben seni sevdiği için yüreğimi seviyorum, senden başka hiç bir yüreği sevmeyecek, tenime sinen kokunun üzerine bir daha başka koku sinmeyecek, kulaklarım senin sesinden başka ses duymayacak, iyi anla unutma seni benden başka böyle yürekten kimse sevmeyecek yüreğimden giden sevdiceğim.....
Hüzünler yağar bir buluttan yağan yağmur gibi üzerime, yüreğime bu hüzün yağmurlarını yağdıran isimsiz yad ellerde, damlalar vurur göğüs kafesime ordan hüzün yumağı olan bir oyana bir buyana çaresizce atan kalp pencereme vuruyor, kayıyor damlalar farklı yollara çizerek yol alarak gönül kapıma dayandı ''aç kapıyı, serinletmeye geldim'' der gibiydi......
Yüreğe gizlenmiş korkular için için yer bitirir sığdırdığın o göğüs kafesine gizlediğin duygu yüklü yürek parçanı, içinde sana olan hasreti, sana olan özlemi, teninin kokusunu hapsettiğim, senli korkularım yüreğimi titretiyor artık, yoksun ya vuslatı beklemekten yoruldu bu yürek, hayallerinle avunur oldum artık, sevişmelerim artık tat vermez oldu, seni özledim, dokunmanı özledim..... senli korkularım yüreğime dar geliyor artık.....
Nerede..... o eskiden yaşanan aşklar bir sadakat timsali gibi yaşanırdı, konuşmadan anlaşılırdı seven yürekler, sevenin yürek gözleri konuşuyordu, bir kere severdi yürekler, ölüm ayırırdı sadece, su gibi saf yaşanırdı.... anlık ayrılıkların acısı bile için için yaşanırdı yüreklerde.... nerde o eski aşk sevgileri nerdesin sevgili ondandır seni sevmelerim.....
Sensiz geçen mevsimler bana aşkta özlem olarak yaşanıyor, hapsettiler iki yüreği ayrı ayrı hücrelere, sabahları gece oldu geceleri zifiri katran karası, beden hapis yüreği zincirlere vurulmuş iki yürek, yaşanmıyor sensiz geçen mevsimler.....
Hani vurulan her darbe acıtır ya vurduğu yeri, önce nerden geldiğine bakarsın ve kimden geldiğine, ama onlar vurur darbeyi anlık acıtır ve geçer gider, yaaa o yüreğe vurulan keskin hançer darbesi gibi girer ya yüreğine bakarsın kimden geldiğine bir an yığılır kalırsın olduğun yere, darbeyi vuran o en sevdiğin, senin için bir nefes olan can dediğin, aşk dediğin, sevdiğin dediğin di sana vuran darbeyi..... işte anlarsın o zaman hançeri vuran sendin kendi yüreğine, en acıtanı oldu, damla damla kan oldu yüreğe damlayan, bir daha böyle sevmeyeceğim dedi son nefesinde yüreğin.....
Yeni günün doğan aşkın adı oldu Perihan, aşk ansızın kapıyı çaldı, seninle gecem gündüz oldu, gel benim ol Perihan, yüreğime damla damla düştün, sensiz olmuyor yüreğime damla damla düşen Perihan, kuzular analarına kavuştu, gel de sevince boğsana beni aşkın yeni adı Perihan....
Eylül ayı hazan mevsiminde bir başka yaşanır aşklar, bir başka yazılır dizeler beyaz sayfalara, mürekkebin ıslaklığı kurumadan ard arda yazarsın yüreğinde biriktirdiklerini, anlatırsın kalıcı olsun diye mektup güzelliğinde yazarsın ona olan aşkını, yazdıkça yazarsın nokta koymadan bir göz yaşı damlasının bıraktığı iz ile kapatırsın zarfın kapağını, pasta pulu olarak bir buse koyarsın zarfın sol üst köşesine, adresi yazarsın posta kutusuna koyarsın duygularını, heyecanla beklersin okunacağı günü ve gelecek cevabı.... cevabını tez zamanda yaz sevgili beni üzmesin satırların......
Sana olan bu sevdayı bu yüreğe Allah tarafından bahşedildi yaa, artık sen benim vaz geçilmezim oldun, sensiz günler geçmez geceler bitmez oldu, ben böyle severken senin yüreğinde bir kıpırdanma bir titreme yoktu, o zaman ne yaparsan yap o sana olan sevgimi sök yüreğimden Allahını seversen.....
@ilkSEN 
2.9.2015


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder