GECENİN
RENGİNDEN DÜŞEN NOTLAR - 42
Gittin
gideli gözlerim yaşlı ağlıyorum ağıtlar yakarak belki birgün beni duyarsın
diye, bir bir anlatıyorum yüreğime bana nasıl iyi geldiğini, gel desem
gelmeyeceksin biliyorum, oysa sen gittin gideli ben hergün ölüyorum.....
Küs
zamanlarım var benim, seni anlattığım şiirlerimi kaldırdım tozlu raflara, artık
gittin ya kokun için rüzgarı özler oldum, yoksun ya seslerde senin sesini duyar
oldum, yoksun ya son bıraktığın iki satır veda yazını okuyup oyup işkence yapıyorum
seven yüreğime....
Hayalleri
olmalı insanın sevgiye sevgiliye dair, mutluluktan ayaklarını yerden kesen,
yüreğini heyecanlandıran, öpe koklaya doyamadığın, can dediğin canım dediğin ve
bir ömür mutlu olacağı hayalleri olmalı insanın....
Umudun
adı değilmidir her karanlık gecenin sabahına doğan güneşle birlikte aydınlanan
maviler içinde olan gökyüzü, aşkın rengi de al kırmızıyla anlatır sevenler,
maviyle birleşir al renk özgür olur ruhlar bakan gözlerde her yer mavidir
artık.......
Beklemek
hep acı hep ıstırap olmuştur seven yüreklere, beklerken umudun yanında hüzünle
sevinçtir aslında, baharda açan çiçekler gibi beklersin, yazda veren meyveler
gibi beklersin, sonbaharda esen rüzgarlarda beklersin, kışın yağan her kar
yağışında beklersin, seven yürekler beklerler dört mevsim usanmadan bıkmadan
özlemle......
Hep
yüreğim acı çekerken akıyor ucu kırık kalemimden senli cümlelerim, yazdıkça
yüreğim ağlıyor kalem yazıyor kesik kesik, senin varlığın bana hastalıklı bir
yaraydı hep kanayan kanadıkça acı veren yaralardı, sen bana varlığınla yokluğun
arasında gelgitler yaşadığım kırık uçlu kalemle yazılan şiirlerin adıydın sen
şehr-i İstanbul gibi sevdiğimdin.......
Senin
geleceğini bilmek bu kadar mı heyecanlandırır seni seven yüreğimi, ben seni
sevdiren rabbime sonsuz şükranlarımı sunuyorum her gece yazdığım şiirlerimde….
Bazen
susmak tüm soruların cevabıdır, kimi konuşarak susar , sevgilerde susmak en iyi
en yürekten verilen cevaptır, ama bir de suskun yüreklerin dilini bilmeli o
yüreği okuyanlar, okumasını bilmiyorsa sadece susmalı sonsuza kadar.....
Bir
ıslık gibiydin sen yüreğimde her gün çalan, yüreğimde tutsak olan sen yağan
yağmur gibi gibisin, gece parlayan yıldızlar gibi, gecenin sabahını aydınlatan
yakan güneş gibisin sen bana, eyyy yüreğimde yakıcı bir ıslık gibi çalan yar
diye sevdiğim sevgili.....
Senden
gelen artık şaşırtmaz beni, ihanetin keskin bir bıçak gibi saplandı yüreğimin
orta yerine, sen kararını vermişken ihanetinle birlikte kal desem yüreğime
ihanet etmiş olurum, ben sevgide ihaneti görmüşken şaşırmam artık.....
Bir
dirilişti benim ki yüreğimden yansıyan sağanak yazılarımı yazmak, bu sağanak
yazılara can olan Canan olan seslenen ''diriliş'' diye sesi yüreklere damla
gibi düşen hayat veren ve bir dirilişin ölümsüzlüğün de noktalanıyor böylece...gecenin
sonu sabaha karşı.....
Seni
sevmeye kıyamadığım sevgili, canıma can olan yar, yüreğimden ayrıldın ayrılalı
yandım kül oldum, tozlarım savruldu rüzgarla birlikte, bir bir eksildim takvim
yaprakları gibi her gün öldüm ben sensiz, gündüzüm gece oldu, gecem yine
karanlık oldu, gel hadi desem gelir misin?, gelmezsin biliyorum geriye bir hiç
olarak bıraktın gittin beni sen.....
23.3.2016
(Bu hafta benim şiirim –DİRİLİŞ- okundu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder