GECENİN
RENGİNDEN DÜŞEN NOTLAR - 41 -
Bir karanlıklar içindeyim, hangi yola koyulsan bir çıkmaz sokağa çıkıyor ruhum, bir yol bitiyor bir yola başlıyorum biliyorum bir ışık var bu yolun sonunda, bu ışık sevgi ışığı biliyorum, her karanlığın sonu bir aydınlık sevgiye açılan kapı gibi .....
Sevmek nedir bilir misin dostum, ''sevmek'' canına can katanın sesinden ismimi duymak en büyük haz veren beni sarhoş eden sesini o kadar çok sevdim ki, benim korkum, seni severken sevgimle korkutup kaçırmaktan korkuyorum, korkuyorum çünkü ben sevgiyi seni severek öğreniyorum.....
Sen beni anla yeter ki can yoldaşım, ben arada
naz ediyorum seni severken, küsüp küsüp
gidiyorum zamanlı zamansız, ama ben seni çok seviyorum, ben seni sevmeden
edemem ki, sen beni anla sevdiğim....
Denizin mavisi gibi, gök yüzünün mavisi gibi
özgürdün benim tutsak olduğum iç dünyamın, su gibi masmavi dünyamın tek
mutluluk kaynağım olanımdın su mavisi sevgili .....
Sen benim yüreğimin hiç susmayan hep çalan
ezgisiydin, her gecenin yarısından çalmaya başlayan, seni anlatan dinlemeye
doyamadığım inleyen nağmeydin sen bana ....
Yine gidiyorsun bir veda bile etmeden, arkana
bakmadan yaşlı gözlerini kaçırarak kolun kanadın kırık olarak gidiyorsun, git
ama arada sırada da olsa haber kuşlarıyla bir haber gönder, ben suçumu
biliyorum tek suçum seni sevmek oldu.....
Sen beni anlamasan da gün gelecek sende benim
gibi sevmelere tutulursan neler yaşadığımı anlarsın beni, alev gibi yaktın beni
ateşinle sen de yanasın gün olur bir gün, beni o zaman anlarsın …...
Bir ses duyulur uzaktan, başlar anlatmaya
yumuşak etkili sesiyle radyonun diğer ucundan, hasreti özlemi anlattı, yüreği
burkuk, canı çekilmiş gecenin karanlığına karışmış duygularıyla sessizliğe
büründü .....
Seni sevmek sevilmeden ne kadar zor biliyor musun?,
her hareketli hareketsiz tüm cisimler seni hatırlatıyordu bana, sen gittin
gideli ben bir yok oluşun içindeyim, bu hasret bu özlem bu sevgi beni her gün
öldürüyor biliyorsun değil mi?....
El ayak çekilince gece yarısını geçince yüreğim
acınla yanarken bu acılarımı dindirmeye sana geldim, ben anlatacağın sen
dinleyeceksin kanayan yaralarıma merhem olman için bu akşam sana geldim,
sıcağınla sarman için alnıma koyacağın bir buse için sana geldim, yüreğimin
yaralısı sevdiğim sana geldim .....
Adın dilimde bir tesbih oldu, önce adın sonra
sen dilime dolanırken gittiğinden beri aşkını unutamadım ben senin.....
Git desem de sen yinede gel, gel de huzur dolsun
yüreğim, gel her akşam gittiğimiz şarkılarını dinlediğimiz gece kulübüne
gidelim, istek yapalım şarkımızı o söylesin bir saralım birbirimizi dans edelim
karışalım geceye, sen yinede gel gurur etme, biz birbirimize aitiz unutma......
Aşk yaşanan iki yüreğini tutsak eder mahkum
eder, iki nefes, iki aşkla bakan çift gözler susarlar ve sımsıkı sarılır bedenleri,
son sarılışları gibi, akıllarında sadece bir dua gibi kalır her gece yapılan ve
son noktayı okudum şiirin son mısrası koyuyor yüreğime ''Hüznün Gardiyanlığında
Bekleyen Aşk'' gibiyim artık......
~ilksen Aydın~
16.3.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder