BEN SENİN İÇİNDE Kİ İLKBAHAR GÜZELLİĞİNİ SEVDİM...
Sahi....Sahi eğer sonbahar da gelir olsaydım yazı yok eder miydin?
Beğenmedim bunu.
Çünkü; eğer gelen ben olsaydım, ne sonbaharı beklemene, nede yazı yok etmene gerek olurdu.
Keşke senin için bir şeyler yapabilmiş olsaydım, diye düşündüğün sürece yanılırsın....
Sen her zaman benim ''ışığım'' oldun.
İnandığını düşün.
Düşündüğüne inan.
Ve, yürü !
Dur şimdi.
Dur bir dakika...
Sahi... Sahi eğer sonbaharda geliyor olsaydım, yazı yok eder miydin?
Ben senin...
''İçindeki ilkbahar güzelliğine'' gelirdim.
Ama... Sen hala çiçek kokuyorsun değil mi ?
Ve ben, başımı göğsüne koyduğumda içinde ki cıvıltıları duyacağım değil mi ?
Üstelik, parmakların, ılık bir bahar rüzgarı gibi dolaşacak saçlarının arasında, değil mi?
Söylesene.... Değil mi?
Bir elma, bir armut, bir elmayla bir armut eder!
Ama bir sen ve bir ben bir ''deli'' eder!
Bir gece ile bir gündüzün ''bir gün'' edişi gibi...
Sen bari anlıyorsun değil mi.... yazdıklarımı?
İşte bunun için de harikasın;
Anlatamadıkları mı,
Üstelik ''benim de'' anlayamadıkları mı anladığın için!..
Ve nihayet,
Vakti gelir...
Sabrın koordinatları kesişir bir gün,
Beklenen; ısıya duyarlı sevgiye duyarlı bir güzel gibi yapışır hedefine,
Beklenen; sanki kendine yazdığın bir mektup gibi senin olur!
Bekleyişler son bulur.
Ve nihayet, bekleyişler son bulur;Buluşuruz,
İlkbaharında,
İçinin!
Ve yüreği narinim,
''ben senin içindeki ilkbahar güzelliğini sevdim''
@ilkSEN
06.051999
( gönülden yansıyan sağanak yazılar 21 )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder